14 Mayıs 2012

Mahmut Saral ve Fasih Sayın ile röportajımız




Geçtigimiz hafta 8-9 Mayıs’ta Doğu Akdeniz Üniversitesi Oyun Platformu “Oyun Sektörü ve Oyun Geliştirme” üzerine bir konferans düzenlediler.Bu konferans’ta Gelecex Karabük Üniversitesi Temsilcisi ve Karabük Üniversitesi Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Kulübü başkanı olarak ben ve Gelecex Kıbrıs temsilcisi Volkan Özdamar fırsat bu fırsat , oyun sektöründen bu değerli isimlerle sizler için röportaj yapalım dedik.
İki parça şeklinde yayınlayacagımız bu yazı dizisinde ilk olarak Merlin’in Kazanı editörlerinden Mahmut Saral ve Oyun Tasarım Danışmanı Fasih Sayın ile yaptıgımız röportajı yayınlıyoruz.Bundan sonraki yazımızda da TOGOG’dan Gürcan Serbest ve Yigit Ergenç ile yaptıgımız röportajı yayınlayacağız.

Herkese tekrar bize vakit ayırdıkları için teşekkür edip , röportaja başlayalım.
Sizi Tanıyalım,Kendinizden ve ekibinizden bize biraz bahseder misiniz?
Merhaba ,ben Mahmut Saral Merlinin Kazanı editörlerinden biriyim yaklaşık 6 yıldır bu ekipteyim.Merlinin Kazanı 12 yıldır faaliyette bulunan bir site, türk oyun piyasasında en geniş arşive sahip site.

Hiç bu alanda dergi çıkarmayı düşündünüz mü?
Dergi çıkardık Electronic Gamer Mountly , Amerika menşeili bir dergi.Yaklaşık 2 yıl kadar sürdü ancak kriz sonrası Amerika’daki merkezde yaşanan kriz bizide etkiledi sanırım.Daha çok siteye yönelmeye başladık ve site şu an daha önce olmadığı kadar gelişmiş bir duruma geldi.
Ekipte en sevdiginiz kişinin adını alabilir miyiz?
Şımartmak gibi olmasın şimdide … (Gülüşmeler ).Ekipten en sevdiğim kişi Emre Günen’di aslında,hala severim kendisini,eski Merlinin orjinal kadrosundan birisi.(-Fasih Sayın’ın Özgür değil mi? sorusu üzerine-)Şu an en sevdiklerimden birisi diyim Özgür (Yıldız) ,ayrım yapmayım.Çünkü hemşeri sayılırız,(Özgür Yıldız’a doğru) sen Giresunlu’ydun değil mi,ben Trabzon’luyum bu arada her ne kadar amerikalı gibi gözüksemde…(Gülüşmeler)
Bilgisayarla ilk tanışmanız ve Doom hayranlıgınız nereden geliyor?
İşte bu benim olayım ya … Aslında benim oyunlarla tanışmam,Super Nintendo getirmişti dayım.Herhalde 94 yılında falan…Daha sonra kendi atarimi aldım ben.Aslında toplama bir atariydi bu.Harçlıklarımı biriktirerek ve ailemden gizli olarak aldım.Game pad’ini bir yerden,kasasını başka bir yerden,adaptörünü başka bir yerden…Bilgisayar bizim komşularda olurdu,giderdik bakmaya ama bizim hiç ilgimizi çekmezdi.Hep Atari daha iyiydi çünkü nedir Bomberman var , işte Mario var ,Goal3 var vesaire … Ne zaman ki ben 98 yılında bilgisayar işletmenlik kursuna başlamıştım,orda bize Duke Nukem 3D diye bir oyun gösterdiler,orda benim felegim şaştı.O oyun beni etkiledi diyim.Daha sonra bilgisayar alıncada,onun benzeri bir oyun olan DOOM’u aldım.DOOM 2′ydi hatta birinciside değil.Ondan sonra DOOM 3′ün geliceginide ögrenince bende reaksiyon oldu.Şeytanlar,yaratıklar ben…
Bundan 10 yıl sonraki hedefiniz nedir?Merlinin Kazanını ele geçirmeyi düşünüyor musunuz?
Şimdi Merlinin Kazanı’nı ele geçirmeyi düşünmüyorumda Mahmurfrp.com diye bir projem var,onu ele geçirmeyi düşünüyorum…Onun dışında herhalde şimdiye kadar 20-30 site yapmışımdır ben,üniversite yıllarında biraz ögrenmiştim site tasarım işini falan ama hiç birinide yayınlamadım bu sitelerin,internete koyupta uğraşmadım.Yapıp siliyorum,yapıp siliyorum.Doom4.net diye bir site açmıştım geçen sene,bayağı ilgi görmüştü.Hatta Google’da Doom 4 diye aratınca youtube’dan sonra ikinci çıkıyordum.Ama bedava server bir yere kadar.doomcollector.com diye bir site açtım en son.Oda kendi kişisel web sitem,takılıyorum orda… 10 yıl sonra yaşarmıyım bilmem onun için birşey diyemicem…
Bize vakit ayırdğınız için teşekkür ederiz.
Asıl ben teşekkür ederim benim adıma güzel bir röportaj oldu.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Merhabalar ben Fasih Sayın.Genel olarak oyun tasarım danışmanlığı yapıyorum, çeşitli yerli ve yabancı firmalarla çalışıyoruz.Oyun tasarım işi de hem video oyunları hem de masaüstü oyunlar üzerine çalışıyorum.Aynı zamanda Marmara Üniversitesin’de oyun tasarımı senaryo yapısı üzerine uzmanlaşarak interaktif sinema interaktif anlatı yapıs üzerine çalışmalarımı sürdürüyorum.Şu an doktora aşamasındaym kısacası mutluyum,umutluyumi,gururluyum.
Tez hazırlarken karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Tez hazırlarken karşılaştığım zorluklar hocalarımın böyle bir şeyin olduğuna inanmaması.Bir hocamın bunu science fiction -bilim kurgu- olduğunu iddaa etmesi işte interaktif şekilde hikaye anlatılmasının ve en son , oyunların tezden çıkarılmasının talebi. En büyük probleme gelecek olursak yeni bir alan olmasından dolayı kaynakların yetersizliğini gösterebilirim.Oturup birtakım şeyleri bazı insanların yaptıklarından yola çıkarak kendiniz yaratmanız gerekiyor.Bence bu büyük bir dezavantaj araştırma sırasında ama , sunarken avantaja dönüşüyor çünkü kimse sizin ne yaptığınız bilmiyor ve oranın kralı siz oluyorsunuz.
Facebook’ta sürekli olarak takip ettiğim ve faydalandığım bir grup olan Game Developers Turkey hakkında görüşleriniz nelerdir?
Game Developers Turkey çok büyük bir ihtiyaca cevap vermek üzere refleks halinde kurulmuş bir grup.Çünkü bir sürü oyun üreten insan var Türkiye’de ve bunlar birbirlerinden haberdar değiller.Türkiye’de ciddi bir oyun geliştirici grubu eksikliği çekiliyor.Bu insanların bir araya gelmesi için Global Game Jam bir malzeme olarak kullanılıyor.Global Game Jam’da bu yıl jüri sayısı neredeyse yarışmacı sayısından daha fazlaydı.Jüri olarak çağırılıyoruz ve biz ancak orada bir araya geliyoruz bir araya gelinebilecek başka bir platform yok.Bu yönde çalışmalar var birtanesi de bu topluluk çok amatör ruhla çalışıyor.Bir kar amacı olmadan hatta ilk başta hadi toplanalım birbirimizi tanıyalım diye tanışma toplantısı düzenlendi.Hemen arkasından seminerler düzenlendi.Grubun amacı bu piyasada çalışan az sayıda bilgi sahibi insanı bilgilerini diğer insanlarla paylaşması.Grupta herkes birbirine saygı çerçevesi içerisinde birbirini dinliyor ve bilgi paylaşımı yapıyor bu sayede bizlerde kendimizi geliştiriyoruz.
Bahçeşehir Üniversitesi BUG(Bahçeşehir Üniversitesi Game Lab) programı yaptığınız tanışma toplantısında ve ya seminerlerde çıkan bir fikir üzerine mi gelişti?
Hayır.Bahçeşehir Bug tamamen Bahçeşehir Üniversitesin’de Güven Çatak hocamızın fikri.Senelerdir orada oyun kültürünün gelişmesi ve oyunla ilgili aktiviteler yapılması ile ilgili.Ve onun hayali üniversitede oyun üzerine bir enstitü kurulmasıydı.Bug bir enstitü değil şu anda fakat onun ilk adımları.Bir oyun labaratuarı.Ve tek çalışmasıda bu yazın gerçekleşecek olan sertifika programı değil. Aslında ilk olarak ….. Üniversitesi ile beraber Türkiye oyun sektörü ile ilgili bir belgesel çalışması yaptılar.Ve bu çalışmaların bir ileri kademesi ise bu yaz yapılacak olan sertifika programı.Güven hocanun hedefi bu sertifika programından sonra bir master programının açılması.Hatta o başarılı olursa bir bölüm açılması.Ve bu şekilde bizim sektörümüzün en büyük sıkıntısı olan kaifiye eleman sıkıntısını gidermek.Çünkü pek çok şirket ya bir şeyler yapamıyor ya da yurt dışından adam getirmek zorunda kalıyor.Odtünün altındaki ATOM örnek olarak alındığı gibi MIT’teki Medialab örnek alınıyor.Aynı zamanda Vancovuer film school gibi Dünya’nın sayılı bunun gibi işler yapan kurumları örnek olarak alınıyor.Ve bildiğim kadarıyla da üniversite yönetimini bunun arkasında ve oldukça destekliyorlar.
İlerleyen  zamanda kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
Bence oyun sektöründe hepimizin hedefi öncelikli olarak muhasır medeniyetler seviyesine gelmek diye düşünüyorum.Şu an için yabancıların yaptığı oyunları kıskanıyoruz ben istiyorum ki onlar bizim yaptığımız oyunları kıskansın.Gurur duyabileceğimiz bir proje yapalım ve yüksek tirajda satalım.Onların kültürünü biz benimseyeceğimize onlar bizim kültürümüzü öğrensinler,benimsesinler,sevsinler istiyorum.Bunu hiçbirşeyde başaramadık biz.Sinema olsun tiyatro ve müzik olsun yapamadık ama oyun sektörü farklı bir yapıda şu anda.Ben oyun sektöründe bunu başarabileceğimize inanıyorum.Benim şahsi hedefimde böyle bir projede yer almak böyle bir şeyin parçası olmak.Bu hem o projeyi yapmak olabilir hem de akademik olarak destek olmak olabilir.Bugün bile burada yaptığımız konuşma ve üniversitelerde verdiğimiz seminerler bu işin bir parçası.Bunu hep birlikte yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum.Ve bunuda yaptığım zaman tamam diyeceğim benimde bunda bir payım vardı, mutlu olacağım.
Bize vakit ayardığınız için teşekkür ederim.Umarım hedefinize ulaşırsınız ve bizde bu projenin bir parçası olabiliriz.
Bende teşekkür ederim.
Tunahan Tolga Yıldız
Volkan Özdamar 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder